Bir Eşikten Geçmek

İyi ya da kötü bir şekilde sıradan akan bir yaşamın içindeydim ben.

Bir eşikten geçtim benden bir can dünyaya gelince.

Bu geçiş çok sancılıydı, annelik şimdiye kadar canımı yakan şeylerin en başına geçti.

Ahh ben ilk kez kalbimin fiziken acıdığını hissediyorum ve kimseye de anlatamıyorum.

Anlamaya değil, hissettiklerimi mantığa oturtmaya hazır herkes.

O yüzden burada çok büyük bir yalnızlık var, yalnızım.

Belki beni en çok sen hissediyorsundur ama sen çok küçüksün ve ben sana hissettirdiklerimden de mesul görüyorum kendimi.

Yaratıcı bu kadar sessiz olmak zorunda mıydın diye ağlamaklı her günüm.

Yardım eden yok mu beni anlayan biri bana ne olduğunu söyleyemez mi?

Ses yok...

Hep bu acıyla sürecek ve bitmeyecek bir yola girdim ben, vicdanım her an köz gibi içimde.

Zaman geçti, sessizlik ve yorgunluk içinde

Sonra acım benim rehberim oldu.

Bu acıyı dindirmezsem yaşamı sürdürmek zordu,

Arayışa girdim, dermanı olmalı bu yaranın diye

Bir kişi çıktı karşıma bir şeyler yapıyor, orada kadınlar var hayatlarını anlatıyor.

Her kadın bir zamanlar çocuk, şimdilerde kimi genç ve kimi erişkin

Kulak verdim her birine, herkesin acısı başka başka, dinlerken onları ben de ben de aynıyım diye ağlardım

Sonra gördüm ki onlar acılarından kendilerini doğurup bir de öyle anne olmuşlar.

Kalbim kimilerini dinlerken ayrı çarptı ve onun hizmeti ile şifalanmaya gittim kapısına

Bir derken çok oldu şifa çalışmaları ve zaman geldi içimde bir soru doğdu

Ben de bazı yolları öğrenip her gün kendi kendimi şifalandırabilir miyim?

Bir baktım bir gün bu sorunun cevaben hediyesi eğitimleri ile gelmiş,

Benim nasıl olacak ki dediğim şeyler her şekilde önüme sunuluvermiş,

Neden bu kadar sessizsin ve neden canımı yakıyorsun diye isyan ettiğim yaradan bana bir yol çizmiş sessizce ve günü geldiğinde beni o yollara koyuvermiş

Zaman başka akar oldu sonra ve ben bu acıdan kendimi doğurdum yeniden

Meğer ben hiç bilmediğim bir gerçekliği kapsayan tanrısal bir güçmüşüm anladım

Sadece şimdide değil çok öncelerde başka mekanlarda ve başka bir hayat oyununda yine bedenlenmiş tekamülü devam eden Evrim’im

Söyleseler inanmayacağım şeyler deneyimledikçe evrenin ve yaratıcının gerçekliğine uyandım uyandıkça heyecanlandım aşka düştüm

Bana öğretilen Tanrı’dan çok başka sınırsız sonsuz bir sevgi ve lütuf kaynağı,

İstediğim her an ona temas edebilme onunla konuşabilme hakkım ve gücümün olduğunu gördüm

Kendi gücüme uyandıkça korktum korkumu şifalandırdıkça cesaret buldum ve kalbimin sesini çok net duyar oldum

Yola düştüğüm ilk zamanlara dönüp baktığımda çok başka yerdeyim, hala annelik acısı kalbimde baki ama başka nedenlerle belki

Anne olunca herkes bir şey hissediyor ama ben hissedemedim onu,

Bir boşluk var ona ulaşmama engel olan aramızda duran koca bir boşluk anlamsızlık gibi bir şey ve nedeni ne bilmiyordum

Bunu eminim o da hissediyor ve kim bilir nasıl yalnızlık çekiyor diye kendimi hep suçluyordum

Aradan üç yıl geçti üç başka insan üç başka yöntemle aynı şeyi söylediler

Geçmiş yaşamlarınızda karmik ve yakın bir bağınız olmuş yüksek ihtimalle o senin annenmiş

Anlamsız olan boş olan her yer anlamla doldu, ilk kez onu bir çocuk kendimi onun annesi gibi görüyorum, onu şimdi sevebildiğimi anlıyorum, acemi olan halime zaman zaman halen üzülüyorum

Üç yılımız böyle geçti bizim

Belki de kendimi bulmam için bu üç yılı böyle geçirmek konusunda mesuliyet alan bir ruhsun sen

Sen doğmasan, anne olmasam iyi ya da kötü bir şekilde sıradan akan bir yaşamın içinde yitip gidecektim ben

Acım bana rehber oldu, sen ise benim şifacım ve kendi gerçeğime uyandım.

Olan ve Oldurana şükranla...

evrim