Şahmeran

29/09/2023 Kozmik Dişilin Uyanışı inzivasında rastgele beş kelimeden beş dakikada masal yaratma çalışmasından çıkanlar...

tesadüf diye bir şey yok... 

içimi seveyim ben, zifiri karanlık halimi, oradan doğacak çok şey var...

ŞAHMERAN

Şahmeran yaşadığı yerin dışına adımını atmamış bir köy kızı, evin tek kızı, yedi erkek kardeşin arasında tek kız.

El üstünde tutulmuş bir dediği iki edilmemiş bir kız. Huysuzmuş Şahmeran, kendini çok güzel buluyormuş ve çok barışıkmış bu haliyle.

Tüm hayali babasının ona anlattığı ismini de verdiği o hikayedeki şey olmakmış. Tam olarak ne olduğunu idrak edemese de.

On sekizine gelince Şahmeran, abilerinin biri de gemici olunca deniz kenarına bir yere taşınmışlar.

Bu deniz kenarı yer dış dünyadan çok uzakmış. Bir koy gibi bu yerde, yalnızca denizden ulaşım olan bu yerde sadece Şahmeran ve ailesi yaşarmış. Deniz kenarı işte öyle bir yermiş.

Hava arada yağışlı, deniz dalgalı ve sadece bir deniz feneri varmış.

Şahmeran çocukken annesi ile ipe çamaşır asarken ipe konan kuşları ve üzerinde yürüyüşleri dikkatini çekince iki ağaç arasına ip gerdirip onlar gibi olmaya çabalamış. Çünkü kuşlar çok hafif ve bu iş kuşlar için çok basitmiş.

Deniz kenarına taşınınca babası ve abileri ona iki direk arasına ip germişler. Her gün Şahmeran o ipin başına geçer cambazlık yapmak için ipin üzerine çıkarmış. Usanmadan her gün ipe çıkıp dengede durmayı başarmış ve zamanla bunu geliştirip ellerinde bir şeyler de taşıyarak ip üzerinde dengede kalabilir olmuş.

Bir gün ipe çıktığında kara bulutlar yavaş yavaş güneşin önünü kapamaya başlamış , o çalışmaya devam etmiş çünkü etraf yarı aydınlıkmış. Sonra aniden bulutların ardında güneş kaybolmuş ve etraf çok derin karanlığa gömülmüş, Şahmeran önünü göremez olmuş, ipten düşmüş, adım atamamış eve dönememiş öylece orada kalmış. Kendisine bunun geçeceğini, eve döneceğini, yine ipe çıkacağını telkin etmiş. El yordamıyla ipi aramaya çalışırken, ayağına nemli bir şey temas etmiş, eğilip yerden almış, dokunmuş, koklamış ne olduğunu anlamaya çalışmış. Güzel bir kokusu varmış, zaman geçtikçe acıktığından onu (zehirli mantarmış masal işte kumsalda bitebilen bir şey o :) ) yemiş. Onu yediği anda içinde güneş doğmuş, dış dünya zifiri karanlıkken o andan sonra içi çok aydınlıkmış. İçerideki bu aydınlıktan görmeye başlamış etrafını, eve dönmemiş, ipe dönmemiş ve ne zamandır kenarında yaşadığı yalnızca kıyıdan izlediği o denize girmeye cesaret etmiş ve denize girmiş, suyla hemhal olmuş. Denizde yılanı görmüş, yılana sarılmış, denizden Şahmeran olarak çıkmış.

evrim