Bowen Terapi
Tom Bowen,
"Bana Tanrı’nın bir hediyesiydi." dediği Bowen Tekniğini 1950’li
yıllarda Avustralya’da eyleme dökmeye başlamıştır.
Sağlıkla ilgili
bir yetkinliği olmayan Tom Bowen, işçidir. II. Dünya Savaşı’nda görev aldıktan
sonra insanların acılarını dindirmenin farklı yollarının arayışına girmiştir.
Bu arayış sayesinde bir vücutta belli hareketler yaptığında bunun belli
etkileri olduğunu gözlemlemiş ve bunu geliştirmiştir. Uzun süre özellikle
çocuk, engelli, asker ve mahkumlara gönüllü hizmet vererek mucizevi sonuçlar
elde etmiştir. Tom Bowen, 1982’de vefat bir süre önce osteopatlarla birlikte
çalışarak küçük bir ekibe bilgilerini aktarmıştır. Bowtech Bowen Teknik
Avustralya kurucusu Oswald Rentsch, 1986’da Tom Bowen’in çalışmasına ilişkin
kendi yorumunu geliştirip dünyaya yayılmasının öncüsü olmuştur.
Bowen, manuel
terapiler sınıfındadır. Kas ve bağ doku terapi sistemidir. Küçük ve ölçülü
dokunuşlar kullanılarak derin iyileşmenin sağlanması için vücut uyarılır. Akut
sakatlıklar ya da akut/kronik birçok sağlık sorununda fayda sağlayan teknik, bu
şifayı bedenin ruhunda olan iyileşme yeteneği ile bütüncül olarak ortaya
çıkarır.
Uygulayıcının
amaçlı ve anlamlı dokunuşları, vücudun sinir ağı ve bağlantılı olduğu yapılarda
bir sinyal görevi görür. Beden o anki yaşamsal potansiyeliyle ve kendi hızında
bu uyarılara bir yanıt verir. Danışanlar bunu yanma, hafif acı, dalgalanma,
karıncalanma, yoğunluk, ağırlık gibi hisler olarak algılar. Diğer tekniklerden
çok farklı olan Bowen Tekniği’nde, bu yanıtın oluşması için dokunuşlar sonrası
bedene ortalama iki dakikalık izinler verilir. Böylece minimum müdahale ile
bedenden muazzam yanıtlar alındığı görülür.
Belli birkaç
prosedürün kontrendike olduğu durumlar dışında Bowen, her yaştan kişiye
(yenidoğan, gebe ya da yaşlıya) ve duruma uygundur. Akut sakatlanmaların olduğu
durumlarda hızlı yanıt odaklı olunduğundan uygulayıcı özellikle sakatlanan
bölgeye yoğunlaşır. Ancak duruş bozuklukları, yanlış kas ve eklem
kullanımının aşamalı olarak yarattığı fonksiyon bozukluklarında ve kronik
sağlık sorunlarında bedende yeniden hizalanmanın sağlanması için tüm bedene
odaklanır.
Bedenlerimiz
uzun süreli yoğun stresin altında sadece hayatta kalmaya yönelik
fonksiyonlarını yerine getirebilmektedir. Ancak iyileşme, bedenimiz gevşeme
durumundayken gerçekleşir. Bowen Terapi bedende sempatikten parasempatik
aktiviteye hızlı bir geçiş sağlar. Seansta danışan bunu derin gevşeme, uyku ya
da yüksek sesli peristaltizm ile hissedebilir. Beden, ihtiyaç duyduğu
iyileşmeyi bu aşamada ortaya koymaya başlamıştır.
İlk seansta
uygulayıcı sağlık özgeçmişinize dair bilgileri edinir ve sonra seans 15
dakikadan 1 saate kadar sürebilir. Danışan masaj masası üzerine uzanır, bunun
mümkün olmadığı durumlarda danışan oturuyorken de çalışılabilir. Hareketler
ince kıyafetler üzerinde rahatlıkla uygulanabilir. Uygulayıcı danışana sessiz,
loş ışık ve minimal diyaloğun olduğu bir ortam sağlar ki danışan bedenine
dönebilsin. Standart bir seansta önce alt beden, ardından üst beden ve sonra
boyun bölgesinde çalışılarak denge kurulmaya çalışılır.
Bowen
seansından sonra vücudun şifa yanıtı birkaç gün devam eder. Farklı şifa
tekniklerinin bu etkiyi kırmaması için devam eden bir haftada farklı
müdahaleler önerilmez. Seanslar ilk aşamada bir hafta ara ile planlanır,
iyileşme yanıtının oluşması ile birlikte aralıklar açılır ve seanslar danışanla
ortaklaşa planlanır.
Bowen Terapi
birçok sağlık sorununun çözümünde yardımcıdır. Kullanıldığı bazı belli başlı
durumlar şu şekilde sıralanabilir:
Kas iskelet
sisteminde oluşan ağrılar, hareket kısıtlıkları, enflamasyon vb.
Sindirim
sistemi ile ilgili problemler
Hormonal ve
jinekolojik problemler ( PMS, düzensiz döngüler, miyomlar, polikistik over)
Çene eklemi
sorunları, kulak çınlaması
Solunum
problemleri (Astım, alerji, ÜSYE, Sinüzit)
Ürolojik sorunlar
(Prostat, sistit ve böbrek sorunları)
Ayak sorunları
(Plantar fasiit, halluks valgus)
Migren, baş
ağrıları, araç tutması, baş dönmesi
Çocuklarda
yatak ıslatma, yenidoğan kolik sorunları
Spor
yaralanmaları
BOWEN TERAPİ,
SU ve FASYA DOKU
Bowen terapide
hareketler çoğunlukla fasya doku üzerinde uygulanır. Bir kısım hareketler de
eklemler ve daha derinde kaslar üzerinde yapılır.
Fasya doku; kas
koordinasyonu, postural hizalanma, bilgi iletimi, travmalara karşı bariyer
oluşturma, yapısal bütünlüğün sağlanması gibi çok önemli noktalarda bizi
destekler. Onun sağlıklı olması fizyolojik bütünlüğümüz açısından değerlidir.
Çeşitli nedenler (ameliyat, yaralanmalar ve sağlık alışkanlıkları vb.) ile
sertleşmesi, kasılması, kuruması, yapışıklıkların oluşması yaşadığımız sağlık
sorunları ile doğrudan ilişkilidir. Çünkü tüm vücudumuzu organlarımızdan
kaslarımıza bir ağ gibi sarar. Sağlıklı fasya doku kaygan ve esnektir. Bu hal
bozulduğunda direkt iç organlara, damarlara ve kaslara baskı artacağından
yaşadığımız bir çok ağrının ve iç organlardaki rahatsızlıkların sebebi
olacaktır.
Fasya dokunun
sağlıklı bir yapısının olabilmesi için bedeninizin su oranının korunması,
sağlıklı beslenme ve egzersizler önemlidir. Bunların arasından su alımı,
sağlığı sürdürmek ve iyileşmeyi sağlamak için çok hayatîdir. Bowen
seanslarından önce ve sonra eğer kısıtlamanız yok ise su alımınızı artırmanız
istenir. Fasya dokunuzun su oranı ne kadar sağlıklı ise iyileşme yanıtı o kadar
desteklenmiş olacaktır.
Jean Adrienne Arındırma Sistemi
(JAAS) 2002 yılında psikolog Jean Adrienne’in kanallıkla almış olduğu bir
arındırma aracıdır. Kendisinin de ifade ettiği üzere “insanlığın beşinci boyut
realitesine ve ötesine ilerlemesinde yardımcı olmak üzere Başmelek Mikâil
ailesinden bir armağan olarak kanallıkla alınmıştır”.
JAAS sistemi ile kişi,
ilerlemesinin önünde duran karmik ve ataları üzerinden gelen engellerden
özgürleşebilir. Kısıtlayıcı bilinçaltı inançlarını dönüştürebilir. Dilediği
alanda deneyimlemek istediği şifalanmayı ve arınmayı deneyimleyebilir ve bunun
önünde duran engeli aşabilir.
Yaşam sürecimizde bazı konularda zorlanmalar yaşayabiliriz. JAAS ile bunun kaynağını tespit eder, ruhumuzun ne ile etkişelim hâlinde olduğunu görebiliriz. Hangi yaşam deneyimlerinin ruhumuzda ne gibi etkiler yarattığını anda tespit edebiliriz ve yüksek benliğimizin desteği ile anda şifalandırabiliriz.
Bir JAAS seansında hâli hazırda Jean Adrienne tarafından geliştirilmiş dosya protokolü adım adım takip edilir. Çalışma öncesinde "İlahi Hat" dediğimiz alana çekilerek teslimiyete geçilir, danışan ve uygulayıcı tamamen bilinç düzeyindedir. Çözümlenmesi istenen konu için niyet duası ile protokol açılır ve uygulayıcı spiritüel kas testi ile ele alınacak sorun için yüksek benliğinizin duymanızı istediği maddeleri tek tek tespit ederek sizinle bu bilgiyi paylaşır. Tüm bilgiler alındıktan sonra arındırma çalışmaları yapılır. Arındırmalar bitip çözülüm alındıktan sonra ortaya koyduğunuz niyete yönelik şifalanma anda sağlanmıştır. Bedeninizin buna uyumlanması için en az yirmi bir saat işleme süresi vardır. Bu süre zarfında çalışmanın içeriğini başkaları ile paylaşmamak da çalışmanın bir parçasıdır. Yüksek benliğinizden gelen bilgiye göre devam çalışması gerekli ise uygun zamanda aynı durum için yeniden dosya açılır.
Reiki; geçmişi çok eskiye dayanan
bir şifa metodudur. 19. yüzyılda Japon hekim Mikao Usui tarafından yeniden
bulunmuştur. Kendisi doğal şifa yöntemlerini derinlemesine araştırırken Hint
Sutralarında reiki şifa tekniğini bulmuştur. Bunu nasıl kullanacağına dair
herhangi bir fikri yoktur. Sutralarda bu tekniğin enerji transferi ile ilgili
olduğu, kişinin bu konuda güçlenip başkalarına da transfer edebileceği
yazılıydı. Bunun için Dr Usui inzivaya çekilerek enerji ile bütünleşti ve nasıl
kanallık edebileceğini de keşfetmiş oldu.
Rei : evrensel, Ki: yaşam enerjisi
demektir. Reiki; evrensel yaşam enerjisi olarak çevrilebilir. Reiki enerjisinin
akması için iki koşul gereklidir. Birincisi kişinin reikiyi talep etmesi ve
kabul etmesi, ikincisi ise alma ve verme dengesidir. Kişi talep etmedikçe ona
iyi geleceği düşünülerek reiki verilemez. Bu noktada özgür irade devreye girer.
Diğer koşulda ise alınan enerji karşılığında enerjiyi alan kişi tarafından ufak
da olsa bir bedel ödenmelidir. Çünkü böylelikle kişi onu sahiplenir ve reikinin
faydası ile kolaylıkla buluşur.
Evrensel yaşam enerjisi tarafından
desteklenen varlıklarız ve bu enerji olmadan yaşamımızı sürdürmemiz
olanaksızdır. Enerji bedenimizin de bir sistemi vardır. Çakralar yolu ile reiki
alanımıza akar ve vücuda dağıldığı yollar meridyenler ve nadilerdir.
Bedenimizin çevresindeki enerji alanına da aura denir. Fiziksel bedenimiz de bu
yaşam enerjisinden beslenmektedir. Reiki fizik ve enerji bedenimizdeki düşük
frekanslı enerjiyi yüksek frekanslı enerjiye dönüştürür ve sağlıklı şekilde
akmasını sağlar.
Reiki uyumlamasını alan kişiler reiki şifa tekniğini kullanabilirler ve reikinin aşamaları vardır. Bu aşamalara göre reiki uygulayıcısı danışanına birebir ya da uzaktan reiki verebilir. Reiki için niyet etmek bu enerjinin akması için yeterlidir. Uygulayıcı sadece reikiye kanallık eder, enerjinin kaynağı ve enerjiyi yönlendiren tek güç varolan herşeyin yaratıcısıdır. Bu nedenle kişinin ihtiyacına göre en fazla ihtiyaç duyduğu alana enerji bilgece akacaktır.
Reiki güvenli bir şifa tekniğidir ve yan etkisi yoktur. Tipik bir reiki seansında gözleriniz kapalı kalması istenebilir, bu bedeninize ve kendi çe dönmeniz için iyi olacaktır. Kendinizi güvende hissetmez iseniz bakışlarınızı yere doğru bir noktada sabitlemeniz istenecektir. Reiki seansı esnasında fiziksel olarak enerjiyi hissedebilir ya da hissedemeyebilirsiniz. Her iki durumda da enerji size akacaktır. Reiki aldıktan sonra var olan sağlık problemlerinde bir artış olabilir. Bu kısa süreliğine ve geçicidir. Uygulayıcı sizden eğer tıbbi bir kısıtınız yoksa su içmenizi isteyecektir. Bedeninizde gerçekleşen arınmanın ortaya çıkaracağı toksinlerin kolayca atılabilmesi ve bedenin dengelenmesi için su önemlidir.
Theta Healing 1994 yılında Amerika’da
Vianna Stibal tarafından kanallık edilmiş ve sistemleştirilmiş, meditasyon yolu ile
çalışılan sağaltım sistemidir.
Meditatif halde yapılan bu
çalışmada uygulayıcı, her aşamada danışanın onayı ile Yaratıcı’dan şifayı
talep eden, şifanın gerçekleşmesine tanıklık eden ve gözlemleyen konumdadır. Bu
sistemde de Yaratıcı’nın şifasına ve koşulsuz sevgisine teslimiyet önemlidir.
Bu teslimiyet ve Yaratıcı Güçle temasa geçeceğine odaklanmış bir bilinçle
meditasyona niyetlenildiğinde beyin dalgalarının saf theta durumuna geçtiği
elektroensefalografta görülmüştür. Uykuya geçiş ve uykunun erken evrelerinde
var olan, dinlenme ve içe dönme durumlarında ortaya çıkan dalga; theta beyin
dalgalarıdır ve bilinçaltı olarak düşünülebilir. Bu fazda anılar, hisler,
tavırlar, inançlar ve davranışlarımız bize hizmet edecek şekilde
dönüştürülebilir ve arındırılabilir.
Bu sistemde direkt Yaratıcı ile temasa geçebiliriz, bu içsel sesimiz aracılığı ile deneyimlediğimiz bir diyalogdur. Sorduğumuz her soruya şefkatle yanıt alırız; saf niyetle talep ettiğimiz fiziksel, zihinsel, ruhsal ve karmik alanlarda şifa, dönüşüm, yaratım ve arınma bize sunulur.
Bir seansta Theta Healing uygulayıcısının desteği ve yönlendirmesi ile meditasyon vasıtasıyla var oluşun yedinci seviyesine yükselirsiniz. Tipik olarak bir seans sezgisel beden okuması, inanç-his çalışması ve şifa çalışması içerir. Yaşamınızda dönüştürmek istediğiniz ve sizi zorlayan durumları neyin tetiklediği sizin de aktif katılımınızla tespit edilir, bunların altında yatan kök inanç sistemleri bulunur. Sizin onayınız dahilinde inanç değişikliği çalışması, his yüklemesi ve şifa çalışması yapılır. Bu değişimi size öğretilen kinesyolojik kas testi çalışması ile görebilirsiniz. Seansa gelmeden önce yeterince su içmiş olmanız kas testi için önemli bir detaydır. İzniniz olmadan hiçbir işlem ve inanç değişikliği yapılmaz. Tüm bu işlemler anda gerçekleşir ve bedeninizin buna uyumlanması için ortalama iki gün gereklidir.
Kozmoenergetika sisteminin kurucusu
Özbek asıllı Onkolog Doktor Alexander Vladimir Petrov'dur. Tıp doktorluğu
kimliği ve ordu görevlerini yürüttüğü dönemlerde şamanik çalışmaların da şifa
alanında kullanıldığını ve Asyalı hekimlerin kullandığı bazı teknikleri
öğreniyor. 1984'te şamanik çalışmalarda ilerlemek için Tien Shan
Dağları'nda inzivaya çekiliyor. Bu bölgede kozmik şifa enerji kanalları ile
tanışıyor. Frekansların bedende şifa amacıyla çalışma yöntemini geliştirerek
kozmoenergetika sistemini kuruyor. Uzun dönem süren araştırma ve bilimsel
olarak yürütülen çalışmalar sonucunda ortaya konan veriler ile
kozmoenergetika 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanıyor.
Kozmoenergetika temizleme,
şifalama, koruma amacı ile direk olarak uzay enerjisinin kullanıldığı bir
metottur. Kendine özgü özellikleri olan enerji kanalları duyusal olarak
algılanabilen özellikte değillerdir, güçlü enerji kanallarıdır. İnsan biyoenerji
alanında gerekli düzenlemeleri yapar, yeniden yapılanma ve iyileşmenin
olabilmesi için uygun koşulları sağlar niteliktedir.
Bireyin enerji bedeni daimi şekilde
çevresi ile etkileşim halindedir ve enerji beden fizik bedeni
sarmalar. Enerji bedenlerinde birikip yoğunlaşan olumsuzluklar,
organik bedendeki yapıların (hücreden, sistemlere) hastalıklı frekansta
titreşmesine neden olmaktadır. Çünkü her organın da kendine ait bir aurası
vardır.
Kozmoenergetika yöntemi insan
biyoenerji alanı (aura, çakra ve organ auraları) üzerinde incelikli çalışarak
bir nevi parazit etki gösteren enerji özlerinden temizler, hastalıklı
frekansları sağlıklı hale getirerek şifalar ve güçlendirerek koruyucu alan yaratır.
Bunun sonucunda bireyin enerji kanallarında (meridyenler, nadiler, çakralar)
yüksek titreşimli enerji akmaya başlar ve bu da kişide ruhsal gelişimi
tetikler. Bu sebeple kozmoenergetika bütünsel olarak iyileşme etkisine sahip
bir yöntemdir.
Metamorfoz Şifa - 2023 Tüm Hakları Saklıdır, Powered By
Layra Web .Bu site üzerinde yer alan bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Sağlık sorunlarınızla ilgili karar vermeden önce doktorunuza danışmanız önemlidir.