Thoth Usta iç içe geçmek üzere
olan iki üçgen verdi rahim çakraya
Kapsayan dişil, yönelen eril dedi
Nar fidesinin dibine gömdüm adını Afrodit istedi
Sol yanına dikeceğim bahçemin
narı, sağa ise zeytini yani Apollon’u
11.11 akşamı
Ormanın ruhu çağırdı beni, daha
giderken Ankaydım,
Hazine sandığından bakır altın
ejder çıktı, geleceği Aydın yolundaki bulutlardan zaten belliydi
Yönümü dağa döndüm ve sönmüş
yanardağın içine ejder olarak indim, göğsüm açıldı iki yana, kozmos aktı içine,
kalbime göklerin bilgisi indi, ben yer idim yılan idim, o kartal ve gök
gökler indikten sonra inen başka
bir oluş vardı göğsüme, pembeydi rengi.
Ah hissi ve anlamı çok derindi
İzle şimdi yanardağı bak ne eyliyor
yüce güç
Patlamalar oldu, yanmalar ve lavlar,
Sönmüştü yanardağ oysa ki ve canlandı,
yanardağ benim yüreğimdi
Yanacaksın biraz ama
tamamlanacaksın ve bana varacaksın yani kendine, hatırla yola çıkarken Ankaydın
dedi yüce güç
Lavlar sardı her yeri, bir yol
vardı korunan onu takip ettim karanlık bir yere varınca duruverdim
Gökten bir yıldız indi önüme ve
bir varlık karşımda duruverdi
1 ile 1 in sırt sırta verdiği
sekoya gövdesindeki gibi bir ve bütün oldu iki varlık
Göklerden seslendi yüce güç, size
bakınca biri görüyorum, size bakınca ilahi olanı görüyorum ve kendimi görüyorum
dedi.
Ay ve güneş de birlikteydi aynı
gökte, gece ve gündüz de diğer tüm kutuplar gibi
İşte ilahi kavuşum, işte
tamamlanma
Kaçamam diğer yarımdam ya da
diğer yanımdam, sen de ki gölgemden ya da ışığımdan
Yol yalnızken de yürünür, bir
başınalığın özgürlüğünde ve kayıtsızlığında bir başkasının
Varılır kendine yine, öyle ya da böyle,
tek mesele buysa
Sınırsızlıktan kopup insan
olmayı, bu dünyayı ve bedenlenmeyi seçtiyse ruhun
Koca tekamülü taşıyamaz diye
bölündüyse ikiye, sırt sırta gelen birden bir bütüne, 11 den 22 ye...