Öyle güzel seviyorsun ki beni Tanrım
Saf niyetle kendimi çok başarısız
hissettiğim o konuda harekete geçtiğimde
her şeyi berbat edeceğim endişesiyle
arabaya binerken önüme düşen pembe yaprak
yolun yarısında arabanın içine
nasıl da girdiğini anlamadığım uğur böceği ile yanındayım evrim derken ne de
güzel seviyorsun
uğur böceklerini gördüğümde
kalbimdeki kıpırtıyı bildiğin için uğur böcekleriyle beni yatıştıracak kadar
beni ince ve güzel seviyorsun
ben kendimi böyle sevemezken sen
üstüme uğur böcekleri, yapraklar, bulutlar ve gökkuşakları yağdırıyorsun
kapının ardında bekleyen
kendinden şüphe hali,
çocukluğumda karanlıktaki
gölgelerden içime korku salan canavar gibi
nefesine tutun evrim nefesine
çapala kendini
sahi nefes alan kim
duramıyorum olduğum yerde
bu his bana mı ait
bir dakika lütfen ben daha kendi duygularımı topraklayamazken bunlar
kimin yükü
çok ağır kalkamıyorum altından
dağ mıyım ben, insanım
nefesine dön evrim nefesine tutun
sahi nefes alan kim
ben ışığım, beden cisim, nefes
bedenle alınır ise ve ışık yokken beden olmaz ise?...
bir şey oldu, durduramıyorum
ağlamayı, tanımlayamıyorum olanı
sahi nefes alan kim nefes alan
kim
ben yalnızca küçük şeyler yaparım
hayat büyüklerini
ohh dedi kalbim bu ya bu işte
kutsa yaşamı evrim büyük işlerden
sen mesul değilsin
içindeki gücün farkında, kibrine
selam verip kurban bilincine göz kırparken kutsa yaşamı
bulutlara yapraklara uğur
böceklerine gülümse
nefesinle bir ol şüpheye
düştüğünde
önemli olmayı bırak bir kenara
masum değerli ve hakeden olduğunu
hatırla
hisset sınırsızca sevildiğini ve devam
et yola...