Sıradanlık, kendime yakıştırmakta zorlandığım mefhum
Başımın üzerine taç diye taktığım kibre bakıyorum,
sadece bakıyorum
Sıra dışı ve kusursuz olacak yaptıklarım diye eylemden
kaçan bir hal var orada görüyorum
Adım atmaktan alıkoyan yaşamdan uzak tutan sevgili
kibir
Dalıyorum bu dipsiz suya, ona göre diye bakıyor
gözlerime,
Boğulmazsın korkma evrim solungaçların var artık
Yeter ki içsel hızına saygıyla in derinlere, vurgun
almasın cesaretini
Gözlerimin içine bakan bir çocuk da var
Utanıp başını önüne eğiyor, onu da görüyorum ve
gülümsüyorum
Bulut tepemizden akıp geçiyor
Gökyüzü biziz bu çocukla, bulutlar bizden akan düşünce
öbekleri
Bulutlar iyi ki varlar ve geçiyorlar
Çocuk her bulut geçişinde dönüp bana bakıyor ama bu
sefer başardım işte diye gururlu
Sadece çocuğa bakıyorum, bakıyorum sadece ve
gülümsüyorum
İki bulut arası gökyüzü sarı ve sıcak, kalp huzurlu,
sükut altın
Kararıyor gökyüzü eyvah fırtına mı o gelen
Çakan şimşekler var ve düşen yıldırımlar, gözlerimden
akıyor yağmur damlaları
Hayır buradayım çocuk da burada
Koydum tacı bir kenara
Kusur da kibir de cesaret de ihtiva eden kolonimin
başındayım
Ödeve duruyorum, kozmik kanalımı açtım akanlara tanık
oluyorum
Balkona dönük yönüm,
Gözünü aç evrim bulutlarda göreceklerin var
Bir alana çekiyorlar, yırtılan bir perdenin ardında
bir devinim var
Parlak, ışıklı, sevgi sıcaklığı hissi var sadece,
zihnimin dağarcığı bu kadar,
Bilmesem de olur, hissi bana yetti
Gözyaşlarımdan belli, biliyor ruhum olan biteni
Başım öne eğiliyor, saygı ve huşu içinde tanık
oluyorum
Ey kudretli güç, ruhumun efendisi, sevgili Yaratıcı
Kusursuzluk ve sıra dışılık sana yaraşır
Gökyüzüne bulutlar
Kalbe sevgi
Dile sükut
Ruha tekamül
evrim