Sanki bir şey var kalbimin önünde, yaşam akacak gürül gürül o
kalkıverse
Ah Brigid, beni mi çağırdın ormanlarına, ateşli saçların ve
gelin haçınla
Hep çilli bir yüzüm ve turuncu saçlarım olsun isterdim
Geçmiş yaşam bilgilerini anımsamamı bekliyor gibi ruhum
Kalbime düşen Rune sembolleri, Mısır’da verilen papatyalar
ve kristaller...
Rüyamda elime verilen kristallerle dolu bir hediye
Kapağını açınca ortaya çıkan tınıyla ağlayarak uyanışım
Güneyde bir şehirde, ki hiç sevemedim kendisini, geçmişimde çok
belirgin izleri
Dağın yarığından giriyoruz içine ardımda semazenler
Bir çocuk kazanda gül şerbeti kaynatıyor, çocuksu heyecanıyla
ikram ediyor
Cümleten içince gül şerbetini dağ açıldı etrafa pembe
ışıklar saçıldı
Ellerimizde bebekleri göğe tutup semaya durduk, dağ pembe gül oldu
Gül durmaksızın açıyor, elimizde bebekler büyüyüp alana
katılıyor
Ama elimizden bebek eksilmiyordu, gülün içinde devran dönüyordu
Yaratım sonsuzdur dedi o ses yaratım sonsuzdur
Alandan çıkıp bir ağaca sarıldım ağacın içinden Sirius’a
çekildim
Özlemle sevinçle karşılandım, çok ağladım neyi göremiyorum
ben tıkandım
Kristallerini hatırla dediler
Ormanda yalınayak dolaşan bir kız var, tüm bitkileri ruhsal
olarak tanır o
Eline alır çiçeği üçüncü gözüyle bakar, koklar ruhuna kodlar
bilgisini
Mütevazi kulübesinde yaratım sonsuzdur yazar Kelt sembolleriyle
Dengede bir ruh, otantik benliği ile bütün yaşamla, bir
büyücü
Kapısına ayı geldi sol omzu yaralıydı tüm şefkati ile otadı
yarasını
Ayı bir süre sonra balla geldi geri kız hediyesine sevindi
Yaşam dolu ruh, kendiyle bütün, doğayla bir olmuş kız
Kulübesinde bitkileri kristalleri ile huzurlu ve kendi
halinde
Gelmek isteyen biri var alana ısrarla istemiyorum gelmesini
biliyor içim nedenini
Yaralı bir eril sol bacağı ödemli, kız geri çeviremez
kapısına şifaya geleni
Kız şefkatle sardı yarayı, baktı ilgiyle, besledi sevgiyle uğurladı
adamı
Eril bir dünya kristalle geldi hediyesini verdi gitti
Kız kristallerle hemhal oldu onlarla bir titreşti bütünleşti
Sonra bir kartal geldi kulübeye sol kanadı kırık,
Otacı kızın otantik bakımı iyi etti kartalı ve kartal göğe
vardı
Nasıl yani birden kulübeni niye ateşe verdin canım kız orası
senin mabedindi
Ardına bakmadan gitme kendinden vazgeçme desem de gitti
Üzerini soyundu dere yatağına girdi, çıktığında ışığı sönmüş
ruhsuz ve uyuşuk idi
Öylece yatıp yaşamı izledi, kıpırdamadı kılı mevsimler geçti
Haydi dedim kulübeni yakmadan evvelini gör nedir sebebi
O erili başka bir dişille gördü, kıskandığı aralarındaki tutku
ve sevgiydi
Can kız canım kız, şifanı karşılık bekleyerek mi vermiştin
Oysa bakarken erile hiç bir şey hissetmemiş gibiydin
Ah kız canım kız sen eril için kendinden ve yeteneklerinden
mi vazgeçmiştin
Sihir bu ya işte görülmesi gereken görülünce kilit çözüldü
Kulübe, kız ve yaşam aşkı yeniden kaldığı yere döndü, yanan da
yok yiten de
Kız bir tepeye vardı eski haliyle, sezdi ayaklarının altındaki
hediyeyi
Kazdı toprağı buldu kristal sitrini, bastı kalbine aldı ruhuna
bilgiyi
Kozmostan ışık sütunu kıza indi, içindeki çocuk koşarak nehrin
ötesine gitti
Tuttu elinden uyuşuk, ruhsuz ışıksız veçheyi alıp tepeye
getirdi
Üçü bir araya geldi bir bedene girdi
Canım Brigid, Canım Kirke ve Canım Evrim